gökkuşağı

1 Ağustos 2012 Çarşamba

DURUM GÜNCELLEMESİ; BEKLEMEK!

Bu aralar zamanım sadece beklemekle geçiyor bunun sebebi de birşeylerin tamamen sonlanmayıp benim devam etmemi engellemesi, burda birşey olarak bahsettiğim konuysa şurda bahsetmiştim Tık Tık ;İş Konusu!
Benim başlattığım devir-teslim işlemlerini merkezdekilerin devam ettirmesini bekliyorum, herşeyin halledilip tazminatlarımı alıp, rahatlayıp bir "OH" demek için bekliyorum, evimde huzurlu bir şekilde ayaklarımı uzatıp uzun zamandır dinlenemediğim zamanların acısını çıkarmayı bekliyorum, boş zamanımı nasıl değerlendirsem diye kafa yormayı ve kısa bir süre bile olsa tek derdimin bu olmasını bekliyorum. ne yazık ki bunların hepsini yapabilmem için ilk önce sevgili müdürümün kıçını kaldırıp devir teslim işlemlerini bitirmesi gerekiyor! (ki daha bir adım atmış değil!) Her zaman olduğu gibi gider ayak bu kızı nasıl sinir krizlerine sokarım diye uğraşıyor.Benimde en sevmediğim şey belirsizlik içinde ne olacağını, nereye gideceğini bilmeden beklemektir. Her konuda sabırlıyımdır sonuna kadar giderim ama böyle beklemek beni yoruyor.10 Gündür böyle bir hal içerisindeyim ki canım ne yazmak ne de başka birşey istedi.
Bu durumda biraz daha bekleyeyim, müdür bozuntusundan bu kadar beklemenin acısını bir güzel çıkarayım sonra biliyorum ki EfeKızı; dinlenmiş, huzura kavuşmuş, mutlu-mesut olarak bomba gibi, zıpkın gibi geri gelecek! O günü bekleyin !!! :)
Özgür olmak istiyoruuum!!! Deniz görmek istiyoruuum!!! İstanbul'u görmek istiyoruuum!!!

YETİNMEYİ BİLİR MİSİN?



ALDIRMA DELİ GÖNLÜM!!!


"Giden gitsin, sen şarkılar söyle içinden BOŞVER!"

KENDİME YENİ BİR BEN LAZIM!


20 Temmuz 2012 Cuma

Laf Salatası İlk Çekilişini Yapıyooor!!!

Eveet bir çekilişe daha katıldım bu sefer tam benlik bir çekiliş çünkü bir kitap çekilişi, Laf salatası ilk çekilişini yapıyor ve bende verdiklerini görünce dayanamadım hemen katıldım tabiii :D
sizde katılmak isterseniz hemen şurdan http://nesrinmutlu.blogspot.com/2012/07/laf-salatasnn-ilk-cekilisine-hepiniz.html
O kitaplar ve özellikle o defter benim olsun istiyoruuuummm, Bana çıksııın AMİİİNN :D

Sizde katılmak isterseniz çabuk olun son katılım 10 Ağustos!

18 Temmuz 2012 Çarşamba

HAYALLER GERÇEK OLUR MU???

Uzun zamandır işleri iyi gitmeyen çalıştığım şirket sonunda iflas bayrağını çekti ve 3 farklı şehirdeki şubelerini kapatma kararı aldılar. Bu şubelerden biride benim şubem. Doğal olarak benimde işime son veriyorlar tabi.Son birkaç aydır bir kapatma mevzusu dolaşıyordu ama merkezden tam net birşey duymamıştık, maaşlarda da gecikmeler olmaya başlamıştı ki bugün sevgili (!) genel müdürüm telefonda kapatma işlemlerini başlatmamı istedi.
Bu habere sevineyim mi, üzüleyim mi bilemiyorum, şaşkına döndüm. Nedense ne yapacağımı bilemedim, bir an için şuurumu kaybettim diye korktum çünkü 2 saniye önce kahkaha atarak sevinç çığlıkları atarken 2 saniye sonrasında "Ne olacak, nasıl olacak, nerden başlayacağım..." sorularının içine gömülmüş dalmış gitmiş buldum kendimi... Bu ruh halimde şuan 2 seçenek arasında gidip geliyor, açık konuşmak gerekirse kendimden korktum :) Sinirlerim bozuldu herhalde...
Sevinmemin başlıca nedenlerinden birkaçı şöyle;
1.Sevgili uyuz müdürümden kurtuluyorum artık o insanı sinir eden inlemelerini duymayacağım bu benim için büyük bir şans! ( Allah'ım sen bilirsin, beni yağmurdan kaçarken doluya tutma ne olursun, daha beter bir uyuza denk getirme Amiiiiin!!! )
2.İşe gitmek için 2 araç değiştiriyordum ki artık otobüs yolculuğundan ve otobüs beklemekten gına gelmişti, uzun bir süre bırakın otobüsle yolculuğu "otobüs" kelimesini bile duymaya tahammülüm yok!!!
Üzülmemin başlıca nedenlerinden birkaçı şöyle:
1. Aslında üzülmemi gerektirecek bir şey bulamıyorum kendimde ama her ne kadar sevmesemde bir işim vardı.
2.Az da olsa kendi paramı kazanıyordum,kendi ayaklarım üzerinde durabildiğimi hissetmiştim...
Siz olsanız ne yapardınız? Nasıl tepki verirdiniz hiç düşündünüz mü? Ben bu konuda çok hazırlıksızdım...
O kadar çok tatile ihtiyacım var ki; üniversiteden beridir hiç durmadım sadece pazarlarım vardı ki ondada uyuyayım mı birikmiş işlerimi mi halledeyim açıkçası pazar günleri hiç birine yetmedi. O kadar uzun süredir dinlenmedim ki şöyle ayaklarımı uzatıp kitap okumak artık bir lüksmüş gibi geliyor. Ne yapacağımı da bilemiyorum...
Elimde bir miktar birikimim olsa hemen gerçekleştirmek istediim büyük bir hayalim var. O zaman iş aramak zorunda olmazdım, sevdiğim işin kadını olurdum :D
Hayalimde bir "Bilgi Evi" açmak var, içinde eğlenerek vakit geçirirken bir yandan yeni dostluklar edinip bir yandan da bilgi sahibi olup kendinizi geliştirebileceğiniz bir yer. İçinde büyük bir kütüphaneden tutun da eski yeşilçam filmlerinin oynatıldığı (artık kore dizileride olabilir ;) ) sineması, Pc salonu, Kafeteryası, Terası, Kırtasiyesi (...) olan; şark köşesinde oturup hem kitap okuyup hem sohbet edilecek türden bir yer hayalim... İnsanlar isterse kitapları satın alabilecek isterse orda kahvesini yudumlarken kitabını okuyabilecek. Her zaman böyle bir ortamın hasretini çekmişimdir. Para, pul, ev, araba hiçbir şey istemiyorum ordaki hava yeter bana... 
Kültürlü, bilgili  yeni insanlarla tanışmanın verdiği mutluluk ve kitap kokusu; İşte tüm hayalim bu...
PEKİ HAYALLER GERÇEK OLUR MU? BU SORUNUN CEVABINI BULMAK İSTİYORUM!
SENCE???

Biraz BigBang dinleyip kendime gelmem lazım yoksa bu böyle olmayacak, kafamı toplayamayacağım...
Bu şarkı nedense bana iyi geliyor...

BİGBANG - LET ME HEAR YOUR VOİCE 
 

Love Rain ve Jang Geun Suk

 (UYARI: Bu paylaşım uzuuun bir yazı ve bir sürü resim içermekte,bilgin olsun; "Ben dayanamam arkadaş" dersen hiç başlama bile,anlarım ama çok şey kaçırırsın bilmiş ol ! ;D )
İlk olarak Suk'iciğimden başlamak istiyorum biliyorum ki ona bir özür borcum var, bendeniz bu akıllı (!) hanım ilk başlarda tüm Kore ilgili herşeye önyargılı olduğum için kaçtığım tüm Kore dünyasına öyle bir giriş yaptım ki artık nefret etmek istesemde edemem hayranlığı geçtim artık tam bir fanatik oldum, bazen kendimden ben bile korkuyorum durum o derece :D (Bu arada merak ettiysen özürlerim için buraya bakabilirsin Tık Tık
Eveet gelelim asıl konuya Geun Suk canım senden daha önceleri seni gördüğüm anda arkama bakmadan kaçtığım için milyonlarca kez özür diliyorum, biliyorum bu günahımın bedeli sana hayran olmakmış, ben bu bedeli seve seve güle oynaya öderim canım sen hiç merak etme :D
Sen nasıl birşeysin arkadaş, insan sana bir baktığında devamı geliyor. Tamam şarkıcılığın oyunculuğunun yanında birazcık sönük kalıyor bunu kabul et :D Ama sen oyunculukta bir numarasın özellikle de şımarık oğlan çocuğundan olgun düşünceli bir adama geçişlerin var kiii tam orda Oscar'ı alıp sana koşasım geliyor :D O insanı delip geçen bakışlarını da es geçmemek gerek tabiii, burada Love Rain' e geçiyorum ama bil ki canım Suk'icim TAKİPTEYİM ! :D
Love Rain' i anlatmaya nerden başlasam bilemiyorum, anlatacağım o kadar çok şey var kiii... Yeşilçam'dan esintiler olmasına rağmen ben çok sevdim hatta bayıldım diyebilirim. Oyuncular ve hikaye, bana çok doğal ve samimi geldi, dahası oyuncuların birbirleriyle uyumları çok güzeldi özellikle de Yoon Ah ve Geun Suk'im müthiştiler, hayran kaldım diyebilirim. Sizce de öyle değil mi? Çok güzel görünmüyorlar mı?

 
Bundan sonraki yazacaklarıma " SPOİLER "demek az kalır bildiğin diziyi anlatacağım; sevdiğim bölümleri, sevdiğim sahneleri, bende uyandırdıkları hisleri yazacağım ki Love Rain' i izlememiş olanlar yazıya devam etmesin.
Bu arada sevdiğim sahnelerin bana hissettirdiklerini sadece yazarak anlatmam mümkün değil hem hatırlayıp hem hissetmeniz lazım o nedenle bol gif ve resimli bir post sizi bekliyor - hazır olun -
Dizi eski zamanlarla başlıyor ilk olarak esas kahramanların anne ve babasını görüyoruz. Üniversitenin aranılan çocuğu bir kıza ilk görüşte aşık oluyor ve olaylar başlıyor. Ben onların aşkına gerçekten çok üzüldüm onların aşkına hep yağmurlar yağdı ama malesef sonrasında gökkuşağı çıkmadı, hep birşeyler mani oldu. Tam birbirlerini bulmuşken yine işler yolunda gitmedi ve ayrılmak zorunda kaldılar... Aşklarını ilerde kendi çocukları yaşattı ama onlara mani olan kader çocuklarına yağmurların ardından gökkuşağını gösterdi ve kederli de olsa mutlu sonu görmüş oldular...
ilk bölümlerden sevdiğim sahneler:

    


-Kızım ıslattın gül gibi oğlanı yağmurda bee! Ama olsun o halinden hiç şikayetçi değil :))





" AŞK ASLA ÖZÜR DİLEMEK ZORUNDA OLMAMAKTIR..."



9.BÖLÜM: Bu bölümde oyun sahnesinde Joon'un kapı arasındaki hali çok komikti ve sonrasında olanlar da tabii. Ha Na kızım sen içme sonra olmadık şeyler yapıyorsun olmaz ki ama :)) Joon sende az değilsin hani ;)

10.BÖLÜM: Joon'un yorucu bir günün stresini Ha Na'ya yaslanarak geçirir bu sahne muhteşemdi.Güzel şey olsa gerek; sevdiğine yaslanıp dinginliği, sessizliği aramak...



 Vee sonunda Ha Na nın cevabı: "Senden hoşlanıyorum" oldu tabi Joon mutluluktan dört köşe :)
   

            
      

11.BÖLÜM: Ahh Joon gerçekleri öğrendikten sonraki hali çok fenaydı, içimi acıttı...


Joon  kendince Ha Na'ya veda eder ve beklenildiği gibi Ha Na'ya ayrılmak istediğini söyler ;(

              



 12.BÖLÜM: Ha Na Joon'un ayrılık istediğine bir anlam veremez,Joon'da elinden geleni ardına koymaz ve gıcıklık üstüne gıcıklık yapar ki bu sahnelerde bence eşek sudan gelene kadar bir güzel dövülmesi lazımdır.Özellikle bir sahne var ki tümüyle sarstı beni Tahmin ettiğiniz Joon'un "Hiçbir şey hissetmiyorum" dediği sahnedir.Burda Ha Na'ya içim parçalandı, Joon gıcıksın oğlum,dövecem seni!


13.BÖLÜM: Neden böyle olmak zorunda ki? Yorum yapmayacağım, yorum yok!!! Oysa Ha Na gerçekleri öğrendikten sonra bir şekilde işler yoluna girer diye ümitlenmiştim ama insanı ağlamaktan kanırtana kadar durmayacaklarını anladım bu bölümde...


14.BÖLÜM: Yemek sahnesindeki "Aile Olalım" lafında bittim ben, Joona en büyük eziyet bu olsa gerek ama herşeye rağmen Joon Ha Na'nın yemek yemediğini bile düşünüyor, bu ayrıntı çok güzeldi
"Sanırım aile olmak eğlenceli olacak, Seni bir daha ki gördüğümde aklımda bu olacak." bu söz tokat gibi çarptı.

Joon ve Ha Na' nın birbirlerinden özür dileme sahnelerinde ben bitiyorum, bu sahnede öyleydi; 
CANIMI ACITTI 





15.BÖLÜM: Ha Na bu sefer seni dövmek istiyorum,off bu nasıl bir sahneydi ya Joon herşeyi geride bırakıp sadece bizi düşünelim dediğinde Ha Na Joon' a sarılınca kabul edecek zannetmiştim, Nasıl mutlu olmuştum ama sonrası tam bir felaket çöküşü, içime oturdu resmen... Joon'unda buna karşılık " Tamam, aile olalım zaten aile beni yaralayan bir şey oldu her zaman, Sende yaralayabilirsin..." demesi de üstünün tuzu biberidir.

16.BÖLÜM: Ahhh bayıldııım 16.bölüm herşeye rağmen çok güzeldi o ne güzel bir bölüm finaliydi
SONUNDAAA :D
"Seninle olmak istiyorum..."


17.BÖLÜM: Sen benim baş tacımsın 17. bölüm, seni seviyorum :D Bu bölümü giflerle resimlerle anlatmak az geleceğinden video ekliyorum ki tam can alıcı sahneler burda...


2. parttaki sis izleme sahnesi Love Rain'deki benim favori sahnem; bu sahnede olanlar çok gerçekçi geldi bana, Suk'im bu sahnede gerçekten ağlamış galiba yoksa bana mı öyle geldi. 6:18 dk ya dikkat!
"Seninle olan herşey benim için de ilkti..."


20.BÖLÜM: Love Rain mutsuz sonla bitecek diye ödüm kopmuştu ama iyiki öyle olmadı, sen çok güzeldin 20. bölüm canımsın :D
Ayakkabı sahnesi muhteşemdi, hangi kadının hoşuna gitmezki ayakkabı beğenip giydiren bir erkek :D
 Birde o adam Suk'iciğimse ayy bayılıyorum galiba ;D





 Birlikte vakit geçirmeleri, çok güzeller değil mi???


  
veee tabi ki evlilik teklifi :D






- MUTLU SON -

P.S:Buraya kadar geldiyseniz benden size kocaman bir alkış, sizde bana bir maşallah gönderin çünkü bu yazıyla kendimi aşmış bulunmaktayım :D