gökkuşağı

3 Temmuz 2012 Salı

KİTAPLARIM GELDİİİ :D

       Kitaplarım, canlarım, tatlılarım geldiii.Hepsi Burada dan sipariş ettiğim kitaplarım geldi sonunda, Normalde internette alışveriş yapmayı sevmem özelliklede kitap alışverişini; onlara dokunmadan, bakmadan, azıcık içini açıp okumadan, sahiplenmeden, ilk sayfa kokusunu duymadan ( ne kadar çok şey sıraladım değil mi?  ) kitap alışverişi yapınca bir şeyler eksik geliyor bana ama ne yapayım? Uzun zamandır daha doğrusu çalışmaya başladığımdan beridir işten başka hayatım kalmadı uzun zamandır kırtasiyeye, kitabevine, sahaflara gidemiyorum ( ayy oturup ağlayacağım şimdi!!! ) Oysa ki üniveristede öyle miydim ya! param olmasa bile sırf yeni gelen kitapların kokusu için, azcık ordan burdan kitaplara göz gezdirip gizli gizli okumak için bile dükkan dükkan dolaştığımı bilirim şu sıralar da iyice koydu kırtasiye yolunu özledim ah ahh neyse bu mutlu günde dertlenmeyeceğim biliyorum ki o kitap, kırtasiye, defter, silgi, kalem, dvd, cd, film, sinema günlerim yeniden gelecek işte o zamana kadar kendimi internetten alışveriş yaparak bir nebze olsun rahatlatıyorum ( ayy bu kız DELİ dediğinizi duyar gibiyim! )
       İşte canlarım, yenilerim; okumaya hangisinden başlasam acaba??? İkiside Kütüphanemde yerlerini aldılar
Okuduğum zaman ikisininde kritiğini yaparım mutlaka, o günü bekleyin :D

1.HARUKİ MURAKAMİ 'nin 1Q84 adlı romanı;

1Q84 'ü uzun zamandır okumayı istiyordum, kitap biraz kalın yanımda taşıyamacağım için büyük ihtimalle evde okuyabilirim.

2. LEWİS CAROLL' un o ünlü ALİCE HARİKALAR DİYARINDA romanı;

Ahh sonunda kavuşabildim Alice' e, mutlaka kütüphanemde bulunmasını istediklerimden biriydi eklemiş oldum.Secret Garden' da gördüğümden beridir aklımdaydı. ( Elimde olsa Secret Garden daki basımı da elimde bulundurmak istiyorum, Korece olsun farketmez benim için :) )


BOL KİTAPLI GÜNLER HERKESEEE ;D





29 Haziran 2012 Cuma

İLK DEFA; SENİ SEVİYORUM PİS GRİP

     Bir kaç gündür hiçbir şeye keyfim yoktu önceki yazılarımda da söylemiştim dediğim gibide oldu, şifayı kapmışım veee sonunda önceki gün yataktan kalkamadım,Kalkabilmek için kendimi kandırmaya çalışıyorum:  " Kızım kalk üstünü giyineceksin, otobüse yetişeceksin, 2 otobüs değiştireceksin sonra da o çok sevdiğin (!) işine gideceksin müşterilerin seni bekler, aa bak sensiz işler yürümez  KALK,UYAN,KENDİNE GEEEL! " Tabi ki beklendiği gibi bunlar kendime gelmeme değil de daha çok sabah sabah kaderime küstürecek cinsten kandırmalar olduğu için bir işe yaramadı ve evet sonunda gizli sırrımı öğrendiniz; bu garip zavallı kız işe gitmek için 2 araç değiştiriyor ;((
     Vee ben ne yaptım anında "sevgili müdürüme" o kendimin bile tanıyamadığı borozan gibi çıkan sesimle "Ben bugün işe gelmiyorum, rahatsızım!!! " diyerek bilgilendirdikten sonra (dikkatinizi çekerim o her zaman benim dediğim dedik öttürdüğüm düdük; değilse de beni ilgilendirmez karakterindeki sevgili müdürden izin istemedim sadece " Ne yaparsanız yapın kardeşim " havalarında durumu bildirdim ki bunun için kendimi ödüllendireceğim, Söz!!! )
       Sonunda anlatacağım bölüme gelebildim ki ne mutlu bana :D Evdeki mikrop saçan biri olarak sağlıklı havayı bozmamam, hemen kendime gelmem için hemen doktora gönderildim ve cici kızlar gibi ilaçlarımı da alıp ağlamadan eve geldiiim :D :D İşte o büyük güzel şoku o zaman yaşadım annem, canım annem, benim annem, güzel annem, şeker küpü annem benim için çiçek kızartması yapıyoor ki uzuuun zamandır yememiştim Bırakın doktorun verdiği ilacı o güzel kabak çiçeği kızartması beni kendime getirdi biliyorum ben :D Aman Allah'ım o ne güzel şeydir yaaa üstünede sarımsaklı yoğurt dökünce ben iyileştim gözlerim açıldı anında kendime geldiiim, ilk defa hasta olduğuma mutlu oldum  ve sırf bunun için şükrettim. Nasıl mutlu olunmaz ;evde kalıp, sabahın o güzelliğinde, yemyeşil bahçemizde o annemin kendi elleriyle hazırladığı (elleri ömür boyu dert görmesin, haydi bakalım hep beraber koro şeklinde burda "AMİİİİN" diyoruz ) kahvaltıyı, muhteşem çiçek kızartmasını yersin de nasıl şükretmezsin. Ahh işte bana o pis gribi boğaz, baş (vs.) ağrılarını unutturan çiçek kızartması (Annemde fotoğraf için tabağı süsledi resmen açılmış çiçek gibi görünüyor)



CANINIZ ÇEKTİ DEĞİL Mİİİ?
 Kötüyüm ben kötüyüm, kötüyüm :D


26 Haziran 2012 Salı

LAMY SAFARİ AŞKI

        Bu güzelim Lamy kalemleri ilk Serrose'ün http://yolunneresindeyim.blogspot.com/ bloğunda görmüştüm ve gördüğüm anda da aşık oldum.Bende tam bir kalem, kitap ve kırtasiye hastası olduğum,özellikle de bu tür kalemlere bayıldığım için çok ama çok istiyorum, benim olsunlar istiyorum :D
        Her renginden her ucundan elimde bulunsun bende güzel güzel yazayım onlarla, Lamy'nin her yıla ve ülkeye özel çıkarttığı renkleri var ki onlarda muhteşem sizde biraz araştırdığınızda hayran kalacağınıza eminim. Şu güzeliklere bir bakın;




RÜZGAR'A DOĞRU'DA ÇEKİLİŞ VAR

     İlk defa bir çekilişe katılıyorum o nedenle heyecanlıyım.Daha önceleri sadece blogları izlediğim zamanlarda merak ederdim çokta ilgimi çekerdi aslında ne kazandığım önemli değil bence çekilişin heyecanını seviyorum bir şeyleri heyecanla beklemek çok hoşuma gidiyor
     Eveeet şimdi gelelim Çekilişin duyurusuna; Rüzgar'a Doğru 5. çekilişini yapıyor ve çok güzel bir çanta veriyor hemen buyrun; http://ruzgaradogruu.blogspot.com/2012/06/o-zaman-5-cekilis-baslasn.html


      Sizde şansınızı denemek isterseniz hemen katılın fırsatı kaçırmayın, son gün 30 Temmuz!  :D

25 Haziran 2012 Pazartesi

* BİG *

     Yeni başlayan bir Kore dizisinden bahsetmek istiyorum başlıktan da anlaşılacağı gibi " BİG " den bahsedeceğim. Gong Yoo'mun yeni dizisi, yeni başlamasına rağmen şimdiden tuttum her hafta çevirilerinin gelmesini bekliyorum Eğer bilmeyeniniz varsa yeppudaa.com ( Kore ve uzakdoğu paylaşım merkezi ;) ) seviyeli adı gibi harika bir Kore paylaşım sitesi bence hiç durmayın derim hemen sizde bir yeppudaaş olun.
     Gong Yoo  her zamanki gibi muhteşem anlatılmaz yaşanır bir performans sergiliyor mimiklerine bitiyorum o kadar ki gülmekten karnıma ağrılar giriyor bence bu sezonun en iyi yapımlarından biri, kesinlikle konusunu anlatmayacağım izleyip kendinizin görmesi gerek sadece şunu söyleyebilirim; 30 yaşlarında bir adamın içine 18 yaşında bir çocuk ruhu kaçarsa ne olur? özellikle de o adam Gong Yoo ise??? cevapları duyar gibiyim; " Tadından yenmez olur tabi ki! " :D