Vee ben ne yaptım anında "sevgili müdürüme" o kendimin bile tanıyamadığı borozan gibi çıkan sesimle "Ben bugün işe gelmiyorum, rahatsızım!!! " diyerek bilgilendirdikten sonra (dikkatinizi çekerim o her zaman benim dediğim dedik öttürdüğüm düdük; değilse de beni ilgilendirmez karakterindeki sevgili müdürden izin istemedim sadece " Ne yaparsanız yapın kardeşim " havalarında durumu bildirdim ki bunun için kendimi ödüllendireceğim, Söz!!! )
Sonunda anlatacağım bölüme gelebildim ki ne mutlu bana :D Evdeki mikrop saçan biri olarak sağlıklı havayı bozmamam, hemen kendime gelmem için hemen doktora gönderildim ve cici kızlar gibi ilaçlarımı da alıp ağlamadan eve geldiiim :D :D İşte o büyük güzel şoku o zaman yaşadım annem, canım annem, benim annem, güzel annem, şeker küpü annem benim için çiçek kızartması yapıyoor ki uzuuun zamandır yememiştim Bırakın doktorun verdiği ilacı o güzel kabak çiçeği kızartması beni kendime getirdi biliyorum ben :D Aman Allah'ım o ne güzel şeydir yaaa üstünede sarımsaklı yoğurt dökünce ben iyileştim gözlerim açıldı anında kendime geldiiim, ilk defa hasta olduğuma mutlu oldum ve sırf bunun için şükrettim. Nasıl mutlu olunmaz ;evde kalıp, sabahın o güzelliğinde, yemyeşil bahçemizde o annemin kendi elleriyle hazırladığı (elleri ömür boyu dert görmesin, haydi bakalım hep beraber koro şeklinde burda "AMİİİİN" diyoruz ) kahvaltıyı, muhteşem çiçek kızartmasını yersin de nasıl şükretmezsin. Ahh işte bana o pis gribi boğaz, baş (vs.) ağrılarını unutturan çiçek kızartması (Annemde fotoğraf için tabağı süsledi resmen açılmış çiçek gibi görünüyor)
CANINIZ ÇEKTİ DEĞİL Mİİİ?
Kötüyüm ben kötüyüm, kötüyüm :D
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
"Benim en sevdiğim söz Senden duyduğum ben'dir."
Özdemir Asaf