gökkuşağı

Tam Benlik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Tam Benlik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Temmuz 2012 Pazartesi

Kendime Sözümü Tuttum!!!

Hatırlarsanız kendime bir söz vermiştim, daha doğrusu kendimi ödüllendireceğime dair bir söz vermiştim "Nerden çıktı, hangi söz, hangi ödül?" derseniz hemen şurdan Tık Tık bilgi sahibi olabilirsiniz :) "Amaan sende kendini ödüllendirmek için fırsat arıyormuşsun" derseniz evet biraz öyle oldu çünkü Kore Esintisi'nden en sediğim animelerden olan Howl'un Yürüyen Şatosu'nun bir kitap serisinden uyarlama olduğunu öğrendiğimden beridir yerimde duramıyordum kiii artık bu güzel 3 kitap benim oldu, EfeKızı'na bundan ala, bundan güzel ödül mü olur? Muhteşemler :D Okumak için sabırsızlanıyorum!!!




6 Temmuz 2012 Cuma

06.07.1990

     Bugün size yaşanmış bir hikaye anlatacağım, tanıdığım bir kızın hikayesi.Bundan tam 22 yıl önce bugün  inatçı mı inatçı ama bir o kadar da sevimli bir kız dünyaya geldi. Annesi ve babası özellikle de annesi bu yaramaz oğlan çocuklarına benzeyen inatçı kızdan çok çekti. O kızın çocukluğunda inadı ve şansı yüzünden başına gelmeyen kalmadı ki bu sayede acı, tatlı bir sürü anısı oldu öyle ki; uzuuun süre peşini bırakmayıp yakalayana kadar kovalayan (mahellece kızımıza garezi olduğuna kanaat getirilen) bir horozdan mı kaçmadı,  Sırf inat edip annesinin sözünü dinlemediği için yeni alınan bisikletini daha tam öğrenmeden yokuştan aşağı sallayıp bisikletle birlikte kuru dere yatağına mı uçmadı, Sırf aklına koyduğu için okulunun yanındaki bakkalın (yaz tatili boyunca güneşte bekleyen!) konstantre meyve suyunu içip zehirlenerek öteki tarafta ışığı görüp geri gelmişliği mi kalmadı, o kadar yara bere içinde kalmışlığı vardı ki adı " GAZİ " ye çıktı ( PS: Merak edenlere o kız hala yaşıyor)
     Evde, mahallede ne kadar yaramaz ve haşarıysa öğretmenlerinin gözünde o kadar çalışkan ve uslu (!) bir kızdı ki uzun süre sınıf başkanlıklarını kimseye kaptırmadı Sınıfın ve gerek oldukça okulun yaramaz erkeklerini döverek okuldaki namınıda korudu. Ne kadar yaramaz olursa olsun derslerinde başarılıydı. Ortaokulda okulunu eğitim standartlarını yükseltmek için değiştirmek zorunda kaldı ne varki yeni okulu şehrin merkezindeydi hergün ilçeden merkeze otobüsle gidip gelmesi gerekiyordu. Okulu otobüs seferlerine ters düşen bir bölgedeydi soğukta,sıcakta, yağmurda, çamurda (...) uzun ama uzuuun süreler otobüs bekleyerek rekorlar kitabına bile girmiş olabilir bu kötü yol şansı peşini bırakmadı ki lisede, üniversitede ve nihayet işindede peşini bırakmış değil şuan işine gitmek için 2 otobüs değiştiriyor.
      Ah Ahh o kızın büyük hayalleri vardı. PSİKOLOG olacaktı, olamadı. En iyi yaptığı şeyi ; insanları dinlemeyi, dertlerini paylaşmayı ve en önemlisi insanları mutlu etmeyi iyi bildiği için istiyordu psikolog olmayı; insanların davranışları her zaman ilgisini çekmişti. Ancak hayat öyle şeyler öğretti ki mesela insanları mutlu ederken kendisinin mutsuzluğa layık görüleceği, vefa diye bir şeyin sadece adının olduğu kendisinin olmadığı yapmacık dostlukların olduğunu keşfetti ve ne yazık ki bunların hepsini hala karşına geçip " NEDEN " diye sormayacağı kadar değer verdiği birinden öğrendi. Üniversitede hayalinden uzak olan bölümü okudu, başarıyla bitirdi. Hayalinden vazgeçmedi ama gerçekleşmedi. Hayalinin değilde iş olanağının fazla olduğu bölümünün son stajını yaparken iş teklifi aldı ve  "mantıklı düşün " erek hayatta ve iş yaşamında tecrübe sahibi olmak gerektiğine inanarak kabul etti, 2 senedir bir yapı market şirketinin yaşadığı şehirdeki şubesine müdür oldu . . .
      Şimdiye kadar ki hayatında belki istediği herşeyi gerçekleştiremedi ama ne yaşadıysa hepsi şuan onu mutlu ediyor biliyor ki o anları yaşamasaydı bugün ki kız olmazdı.
      İşteee buraya kadar 22 yıl sığdırdı ve bundan sonrasını da Allah izin verirse yaşayıp görecek. Bu kız kim mi? Tahmin ettiğiniz gibi BENİM.
      Son yıllarda (yaşlandığımın göstergesi olsa gerek :D ) doğum günlerimde üzerime bilmediğim garip duygular yüklenir ve geriye dönüp bakarım bu günde öyle oldu ve kısaca hayatımı anlatmak istedim; işte tüm yönleriyle ben böyle biriyim...

BU ARADA DOĞUM GÜNÜ PARTİME BÜTÜN OPPA VE UNNİLERİMLE BİRLİKTE SİZDE DAVETLİSİNİZ, TAKİP EDİNNN :D

HAYAT BENİ NEDEN YORUYOSUN

BÜYÜMEYİ ÖĞRENEMEDİM HALA

UNUTAMAM ACI TATLI NE VARSA, HAZİNEMDİR...

26 Haziran 2012 Salı

LAMY SAFARİ AŞKI

        Bu güzelim Lamy kalemleri ilk Serrose'ün http://yolunneresindeyim.blogspot.com/ bloğunda görmüştüm ve gördüğüm anda da aşık oldum.Bende tam bir kalem, kitap ve kırtasiye hastası olduğum,özellikle de bu tür kalemlere bayıldığım için çok ama çok istiyorum, benim olsunlar istiyorum :D
        Her renginden her ucundan elimde bulunsun bende güzel güzel yazayım onlarla, Lamy'nin her yıla ve ülkeye özel çıkarttığı renkleri var ki onlarda muhteşem sizde biraz araştırdığınızda hayran kalacağınıza eminim. Şu güzeliklere bir bakın;




25 Haziran 2012 Pazartesi

* BİG *

     Yeni başlayan bir Kore dizisinden bahsetmek istiyorum başlıktan da anlaşılacağı gibi " BİG " den bahsedeceğim. Gong Yoo'mun yeni dizisi, yeni başlamasına rağmen şimdiden tuttum her hafta çevirilerinin gelmesini bekliyorum Eğer bilmeyeniniz varsa yeppudaa.com ( Kore ve uzakdoğu paylaşım merkezi ;) ) seviyeli adı gibi harika bir Kore paylaşım sitesi bence hiç durmayın derim hemen sizde bir yeppudaaş olun.
     Gong Yoo  her zamanki gibi muhteşem anlatılmaz yaşanır bir performans sergiliyor mimiklerine bitiyorum o kadar ki gülmekten karnıma ağrılar giriyor bence bu sezonun en iyi yapımlarından biri, kesinlikle konusunu anlatmayacağım izleyip kendinizin görmesi gerek sadece şunu söyleyebilirim; 30 yaşlarında bir adamın içine 18 yaşında bir çocuk ruhu kaçarsa ne olur? özellikle de o adam Gong Yoo ise??? cevapları duyar gibiyim; " Tadından yenmez olur tabi ki! " :D








 



23 Haziran 2012 Cumartesi

"Yolunneresindeyim.blogspot.com" TAKİPTEYİM

Bu yazım gecikmiş bir yazı, Bundan 6/7 ay önce sıkıntıdan patlayarak internette gezerken karşıma çıkan bir blogtu; yolunneresindeyim.blogspot.com  Karşıma tam da ne yapıyorum, nasıl olacak, yolun neresindeyim dediğim bir anda çıktı ve iyiki de çıkmış. Biraz gezineyim bir kaç paylaşımına göz gezdireyim derken blogtan çıkamadım :D Tam benlik ki sormayın; Kırtasiyeye olan tutkusu, Kitapkurdu oluşu,Gezmeyi sevişi beni daha da yaklaştırdı çünkü bende de aynı özellikler var ;D  Bağımlılık yapıyor benden söylemesi; aslında Serrose bloğuna "Bağımlılık Yapar" diye bir uyarı koyması lazım :D Ben çok mutluyum Serrose ve Japon Balığım Dediği Ruh Eşi Yoshi' yi uzaktan da olsa tanıdığım için, dünyada böyle tatlı insanların oluşu beni çok mutlu ediyor. İnşallah bir gün Serrose de benim nacizane bloğuma gelir, çok mutlu olurum :D
Bu yazıyı yazmamın sebeplerinden biride geçenlerde paylaştığı bir yazısı; Kadere İnanır Mısınız diye sormuştu ki hikayesi çok güzel şöyle buyrun; http://yolunneresindeyim.blogspot.com/2012/06/kadere-inanr-msnz.html  
 Bu paylaşımının hikayesi çok hoşuma gitti bende paylaşmadan duramadım ayrıca EVET, KADERE İNANIRIM!

22 Haziran 2012 Cuma

İSTİYORUUUM!!!

Bu güzellerden mutlaka almak istiyoruuum.Almazsam kahrımdan ölürüm herhalde,çok güzel ya... Bu minilerle fotoğraf çekmeside ayrı bir zevk kesin, küçüklüğümden beridir böyle şipşak fotoğraf :) çeken makinelere bayılmışımdır.Göreme'ye gelen turistlerin bazılarında olurdu hatta yabancı arkadaşlarımdan böyle çekilmiş 2-3 resmim vardı zamanında, şimdi de ben istiyorum içimdeki bu isteği durduramıyorum ama bildiğim kadarıyla Türkiye' de satışı yok nerde bulurum ki?
İşte starım; Fuji İnstax Mini'lerden bir demet ;)