gökkuşağı

İçimden geldiği gibi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İçimden geldiği gibi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Temmuz 2012 Cuma

06.07.1990

     Bugün size yaşanmış bir hikaye anlatacağım, tanıdığım bir kızın hikayesi.Bundan tam 22 yıl önce bugün  inatçı mı inatçı ama bir o kadar da sevimli bir kız dünyaya geldi. Annesi ve babası özellikle de annesi bu yaramaz oğlan çocuklarına benzeyen inatçı kızdan çok çekti. O kızın çocukluğunda inadı ve şansı yüzünden başına gelmeyen kalmadı ki bu sayede acı, tatlı bir sürü anısı oldu öyle ki; uzuuun süre peşini bırakmayıp yakalayana kadar kovalayan (mahellece kızımıza garezi olduğuna kanaat getirilen) bir horozdan mı kaçmadı,  Sırf inat edip annesinin sözünü dinlemediği için yeni alınan bisikletini daha tam öğrenmeden yokuştan aşağı sallayıp bisikletle birlikte kuru dere yatağına mı uçmadı, Sırf aklına koyduğu için okulunun yanındaki bakkalın (yaz tatili boyunca güneşte bekleyen!) konstantre meyve suyunu içip zehirlenerek öteki tarafta ışığı görüp geri gelmişliği mi kalmadı, o kadar yara bere içinde kalmışlığı vardı ki adı " GAZİ " ye çıktı ( PS: Merak edenlere o kız hala yaşıyor)
     Evde, mahallede ne kadar yaramaz ve haşarıysa öğretmenlerinin gözünde o kadar çalışkan ve uslu (!) bir kızdı ki uzun süre sınıf başkanlıklarını kimseye kaptırmadı Sınıfın ve gerek oldukça okulun yaramaz erkeklerini döverek okuldaki namınıda korudu. Ne kadar yaramaz olursa olsun derslerinde başarılıydı. Ortaokulda okulunu eğitim standartlarını yükseltmek için değiştirmek zorunda kaldı ne varki yeni okulu şehrin merkezindeydi hergün ilçeden merkeze otobüsle gidip gelmesi gerekiyordu. Okulu otobüs seferlerine ters düşen bir bölgedeydi soğukta,sıcakta, yağmurda, çamurda (...) uzun ama uzuuun süreler otobüs bekleyerek rekorlar kitabına bile girmiş olabilir bu kötü yol şansı peşini bırakmadı ki lisede, üniversitede ve nihayet işindede peşini bırakmış değil şuan işine gitmek için 2 otobüs değiştiriyor.
      Ah Ahh o kızın büyük hayalleri vardı. PSİKOLOG olacaktı, olamadı. En iyi yaptığı şeyi ; insanları dinlemeyi, dertlerini paylaşmayı ve en önemlisi insanları mutlu etmeyi iyi bildiği için istiyordu psikolog olmayı; insanların davranışları her zaman ilgisini çekmişti. Ancak hayat öyle şeyler öğretti ki mesela insanları mutlu ederken kendisinin mutsuzluğa layık görüleceği, vefa diye bir şeyin sadece adının olduğu kendisinin olmadığı yapmacık dostlukların olduğunu keşfetti ve ne yazık ki bunların hepsini hala karşına geçip " NEDEN " diye sormayacağı kadar değer verdiği birinden öğrendi. Üniversitede hayalinden uzak olan bölümü okudu, başarıyla bitirdi. Hayalinden vazgeçmedi ama gerçekleşmedi. Hayalinin değilde iş olanağının fazla olduğu bölümünün son stajını yaparken iş teklifi aldı ve  "mantıklı düşün " erek hayatta ve iş yaşamında tecrübe sahibi olmak gerektiğine inanarak kabul etti, 2 senedir bir yapı market şirketinin yaşadığı şehirdeki şubesine müdür oldu . . .
      Şimdiye kadar ki hayatında belki istediği herşeyi gerçekleştiremedi ama ne yaşadıysa hepsi şuan onu mutlu ediyor biliyor ki o anları yaşamasaydı bugün ki kız olmazdı.
      İşteee buraya kadar 22 yıl sığdırdı ve bundan sonrasını da Allah izin verirse yaşayıp görecek. Bu kız kim mi? Tahmin ettiğiniz gibi BENİM.
      Son yıllarda (yaşlandığımın göstergesi olsa gerek :D ) doğum günlerimde üzerime bilmediğim garip duygular yüklenir ve geriye dönüp bakarım bu günde öyle oldu ve kısaca hayatımı anlatmak istedim; işte tüm yönleriyle ben böyle biriyim...

BU ARADA DOĞUM GÜNÜ PARTİME BÜTÜN OPPA VE UNNİLERİMLE BİRLİKTE SİZDE DAVETLİSİNİZ, TAKİP EDİNNN :D

HAYAT BENİ NEDEN YORUYOSUN

BÜYÜMEYİ ÖĞRENEMEDİM HALA

UNUTAMAM ACI TATLI NE VARSA, HAZİNEMDİR...

23 Haziran 2012 Cumartesi

"Yolunneresindeyim.blogspot.com" TAKİPTEYİM

Bu yazım gecikmiş bir yazı, Bundan 6/7 ay önce sıkıntıdan patlayarak internette gezerken karşıma çıkan bir blogtu; yolunneresindeyim.blogspot.com  Karşıma tam da ne yapıyorum, nasıl olacak, yolun neresindeyim dediğim bir anda çıktı ve iyiki de çıkmış. Biraz gezineyim bir kaç paylaşımına göz gezdireyim derken blogtan çıkamadım :D Tam benlik ki sormayın; Kırtasiyeye olan tutkusu, Kitapkurdu oluşu,Gezmeyi sevişi beni daha da yaklaştırdı çünkü bende de aynı özellikler var ;D  Bağımlılık yapıyor benden söylemesi; aslında Serrose bloğuna "Bağımlılık Yapar" diye bir uyarı koyması lazım :D Ben çok mutluyum Serrose ve Japon Balığım Dediği Ruh Eşi Yoshi' yi uzaktan da olsa tanıdığım için, dünyada böyle tatlı insanların oluşu beni çok mutlu ediyor. İnşallah bir gün Serrose de benim nacizane bloğuma gelir, çok mutlu olurum :D
Bu yazıyı yazmamın sebeplerinden biride geçenlerde paylaştığı bir yazısı; Kadere İnanır Mısınız diye sormuştu ki hikayesi çok güzel şöyle buyrun; http://yolunneresindeyim.blogspot.com/2012/06/kadere-inanr-msnz.html  
 Bu paylaşımının hikayesi çok hoşuma gitti bende paylaşmadan duramadım ayrıca EVET, KADERE İNANIRIM!

Beni Biraz Anlaman Lazım

Çok kalabalığım şu sıralar; biraz yalnızlığa, kendimi dinlemeye ihtiyacım var. Kalabalık çevremde değil içimde; o kadar çok düşünce var ki birbirine karışmış, tekerlemelerde geçen zincirleme isim tamlaması gibi hepside...
İhtiyacım olduğuna inandıım ve istediğim tek şey şuan yemyeşil çimenlerin üzerine uzanıp geçen bulutları seyretmek. Böyleyken uzun zamanlar istemiyorum kısa bir anda yeter kendime gelmeme; kısa bir süre dahi olsa tüm sıkıntımın geçen bulutların neye benzediklerini bulmak olsun istiyorum. Çok mu fazla bir şey istiyorum ? ? ?
 
BENİ BİRAZ ANLAMAN LAZIM...