gökkuşağı

17 Mart 2013 Pazar

HAYAT & TEORİLER




Bugün sonu gelmez düşüncelerimin dibine vurdum ve aklıma ne geliyorsa,ne hissediyorsam karalamaya karar verdim,Benim serzeniş anlarımdan biri daha…

Bazı araştırmalara göre birini sürekli düşünüyorsanız ve bunu engelleyemiyorsanız, sebebi düşündüğünüz kişinin de sizi düşünmesiymiş.Bu teoriye inanmalı mıyım???  Önceleri inanıyordum ama artık kendi canımı böyle düşünerek acıtmamayı seçtim.Yapabiliyor muyum orası tartışılır.Hatta düşünmemeye çalışarak daha çok canımı yaktığım da söylenebilir.Seninde beni düşündüğün inancına tutunmak beni yoruyor.İnsan bir yerden sonra sadece inanmak istemiyor,yaşamak istiyor…



Seninle aynı şehirde nefes almak bile artık beni yok yere zorlamaya başladı.Düşündüğüm tek şey Yaşadığım şehri sevmeme rağmen başka bir yere, başka bir şehre taşınmak oluyor çünkü sen benim kendime olan inancımı sarstın.Herşeye yeniden sıfırdan başlamak istiyorum,kendi ayaklarımın üzerinde durup seni hiç yoksa hatırlamamak istiyorum çünkü biliyorum unutamayacağım….



"Aramadığın yerlerde olmayı seçiyorum nedense. Karşılaşma ihtimalimizin olmadığı… Olamayacağı… İlk ışıktan sağa dönüyorum hep. Senden değil, seninle karşılaşmaktan korkuyorum... "
                       K. Tazeoğlu


Aynı zamanda hayat öğretiyor ki insan belli bir yaştan sonra hem kendi hemde ailesi için anne ve babasıyla birlikte yaşamamalı… Bazen bilirsin yaşadığın yer sana ait değildir,ilerisi olmaz, kısır bir döngüde dönüp durursun... En geç yirmisinde hayallerini ve bavulunu alıp kapıdan sessizce kendine doğru yola çıkmalı….

Beklemek: Kaybetmenin yarısı…


Sonra birde dostların olmalı hayatta yapmacık olmayan, vah vah-tüh tüh’çü insancıklardan olmayan seni sadece işi düştüğünde değil her zaman arayan,yanında olan gerçek dostların olmalı… Onların yanında saçmalayabildiğin gibi en derin gizlerinide anlatabilmelisin…Böyle dostların varsa değerini bilmelisin….
İnsan kendine yakıştırmalı bazı şeyleri mesela arkana bakmadan çıkıp gitmeyi,karar verebilmeyi,kendini çelişkiye düşürmeden bazı şeyleri unutabilmeyi en önemlisi de başkaları yerine birazcıkta kendini düşünüp “Hayır” diyebilmeyi…


Hayallerim için, yitirdiklerim için nereye gitsem kime danışsam karşıma kocaman bir “sabır” kelimesi çıkıyor ve bende başka kimseyi dinlemeyip Hz. Mevlana’nın bu güzel sözüne inanmak istiyorum:
"Dibi yosun tutan denizlerle ilgilenme. Sen dağları seyret. Yenik düşüyorsan özlemlerine aldırma,kalbindeki, o uçsuz bucaksız sevgiyi hisset.Işıklar sönmüşse ve karanlıksa ona da aldırma,ay ışığını seyret. SABRET… Sabret ki herşey hissettiğin kadar derin ve sonsuz olsun. Sabret ki herşey gönlünce olsun… "


4 yorum:

  1. Hangi yana dönsem aynı sıkıntılardan bahsediyor insanlar, peki ya benim gördüğüm mutlu insanlar nerede? Kimsenin hayatı istediği gibi değil sanırım. Teoriye inanmamayı seçmek ve kendine acı çektirmek.. Kendimi gördüm biraz bu yazında. Umarım hayatında iyi şeyler olur. Sabrının meyvesini alırsın. Her şey gönlünce olsun. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayat malesef her zaman aynı ritimde gitmiyor asıl önemli olan yılmadan yola devam etmek... İyi dileklerin için çok teşekkür ederim Sulli umarım hepimizin dilekleri gerçekleşir ve herkes gönlünün istediğini alır... ^^

      Sil
  2. Tam bu kıvamda bi yazı düşünüyordum ben de. Çok iyi oldu,hislerime harfi harfine tercüman olmuşsun.
    Yüreğine sağlık. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hislerine tercüman olup içini birazcıkta olsa rahatlattıysam,yüreğinden geçenlere bende yalnız değilmişim deyip birazcık destek olabildiysem ne mutlu bana... Bu güzel yorumun içinde çok teşekkür ederim...^^

      Sil

"Benim en sevdiğim söz Senden duyduğum ben'dir."
Özdemir Asaf